Yeme bozuklukları denildiğinde iki temel bozukluk aklımıza gelmektedir. Biri anoreksiya nervoza, diğeri de bulimia nervozadır. Ayrıca duygusal yeme dediğimiz bir başka bozukluk da söz konusu olabilir. Kişiler bazen kendilerini iyi hissettiklerinde ve mutlu olduklarında gereğinden fazla yemek yerken, bazen de kendilerini kötü, mutsuz ya da yalnız hissettiklerinde tatlı, hamur işi ya da çikolata gibi kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlayacak yiyecekleri fazlaca yerler.
Her insan zaman zaman o anki ruh haline göre yemeklere düşkünlük gösterebilir. Ancak bulimia nervozada aşırı yemek yemek bir kompulsiyon davranışı şeklindedir. Kişi önce fazlasıyla yemek yer, daha sonra aldığı fazla kalorilerden kurtulmak için kendini kusmaya zorlar, diüretik ve lavman türü ilaçları kullanır ya da çok yoğun biçimde egzersiz yapar.
BULİMİA NEDİR?
Bulimia nervozada, aşırı yemek yeme döneminin ardından kilo almamak için sarfedilen yoğun bir çabanın olduğu bir dönem gelir ve bu bir döngü şeklinde devam eder. Hem kişi aşırı yemek yer, hem de ince kalmak ve kilo almamak için çabalar ve bu oldukça yorucu ve yıpratıcı bir çabadır. Aşırı yemek yemek kişide suçluluk duygusu ve utanma yaratır ve kişi bazen aşırı yemek yerken çok az bir süre içinde 3000- 5000 kalorilik yemek yiyebilir. Daha sonra kilo alma korkusu ve panik başlar ve kişi kendini yediklerini çıkarmak için zorlayabilir ya da bir günde aşırı derecede egzersiz yapabilir. Bir süre sonra bu durum kontrolden çıkar ve kişi kontrolsüz bir şekilde bu aşırı yeme ve yediklerinden kurtulma döngüsünü tekrarlamaya başlar. Bulimia nervozada mutlaka kusma olması gerekmez, kalorilerden kurtulmak için laksatif ürünlerin kullanılması, oruç tutmak, aşırı egzersiz ve sağlıksız diyetler de bulimia belirtisi olabilir.
Bulimia nevroza ciddi bir hastalıktır ve mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Her aşırı yemek yiyen ya da kusma davranışı gösteren kişi bulimik değildir. Ancak bunun döngü haline gelmesi önemlidir. Çevremizde bu tür davranışlar gösteren kişilere dikkat etmek ve yardıma ihtiyaçları olup olmadığını bir süre gözlemlemek gereklidir. Çünkü bu kişiler genellikle yaptıklarından kendileri de rahatsız olduklarından, bu davranışlarını saklama eğilimindedirler.
Yeme bozuklukları görülen kişilerin %90 ından fazlası kadındır. Özellikle son yıllarda yeme bozukluklarının görülme sıklığı da artmıştır. Özellikle toplumun ve medyanın zayıflığın daha güzel olduğu yönünde yarattığı algı, kişileri her zaman olduklarından daha da zayıf olmayı istemelerine ve bunun için çabalamalarına neden olmaktadır. Özellikle Amerika’da yeme bozukluklarının sıklığı son 20 yılda ciddi oranda artış göstermiştir. Bulimia nervoza her yaştan kadında ve erkekte ortaya çıkabilmektedir. Kadınlar arasında yaşamın herhangi bir döneminde anoreksia nervoza hastalığı görülme sıklığı %0.5-3.7 arasında değişirken; bulimia nervoza hastalığı ise %1.1-4.2 arasında görülmektedir.
BULİMİA NERVOZANIN BELİRTİLERİ
Bulimia nervozanın en önemli belirtileri şunlardır:
Aşırı yemek yemeyi kontrol etmede başarısız olma
Yemek yemeyi durduramama, fiziksel acı çekene ve rahatsızlık duyana kadar yemeye devam etme
Gizlice yemek yeme (evdeki herkes uyuduktan sonra mutfağa gitme, dışarıda rahatça dilediği kadar yemek yiyebilmek için özellikle dışarı çıkma, tek başına yemek yemeyi isteme, vb.)
Çok fazla yemek yediği halde kişinin kilosunda gözle görülür bir artış olmaması
Ya aşırı yeme ya da hiçbir şey yememe, normal öğünleri yememe
Yemeklerden hemen sonra banyoya gitme
Yemek sonrası laksatif, diüretik ürünleri kullanma. Diyet hapları kullanmak ya da su kaybı sağlamak için saunaya gitme gibi davranışlar da olabilir.
Kişide sürekli kustuğu için kişide kötü bir ağız kokusu olabilir. Bu kokuyu parfüm, sakız ya da ağız çalkalama sularıyla bastırmaya çalışabilir.
Aşırı egzersiz. Özelikle aşırı yeme davranışından sonra yoğun egzersiz yapma.
Bulimia nervozada kişi kilo vermeyi ve zayıf olmayı takıntı haline getirmiş olsa da, aslında bulimikler zayıf değillerdir, genellikle normal kiloda ya da normal kilolarının üzerindedirler. Kusmak ya da kilo kaybı için çeşitli laksatif ve diüretik ilaçlar kullanmak kilo kaybı sağlamaz.
Bulimia nervozanın bedensel bir takım zararları olur, hatta kişinin hayatının tehlikeye girmesine de neden olabilir. Sürekli kusmaya ve sıvı kaybına bağlı olarak kişinin vücudu susuz kalabilir. Kullanılan diüretik ve laksatif ürünler vücutta potasyum kaybına sebep olabilir ve bu da böbrek yetmezliğine yol açabilir.
Bulimia nervozanın yol açtığı diğer fiziksel etkiler de şunlardır:
Kilo alımı
Karın bölgesinde ağrı
Kronik boğaz ağrısı
Halsizlik
Baş dönmesi
Ağızda yaralar
Diş problemleri
Reflü
Ülser
Adet düzensizliği
BULİMİA NERVOZANIN NEDENLERİ
Bulimia nervozanın ortaya çıkışında tek bir neden yoktur, birçok nedenin birleşimi ile birlikte genetik ve psikolojik faktörler etkili olabilir. Özellikle yeme bozukluklarının depresyon,
madde kullanım bozuklukları, anksiyete bozuklukları, obsesif-kompulsif bozukluk, kişilik bozuklukları, çocuklukta yaşanan taciz, sağlıklı bir aile ortamına sahip olmamama, vb. diğer psikopatolojilerle birlikte görüldüğü düşünülmektedir.
Bulimia nervozanın olası nedenleri şunlardır:
Düşük benlik saygısı, özgüven eksikliği
Kilolu olmakla ilgili endişeler
Duyguları ifade etmede güçlük yaşama
Kişinin bedeniyle ve dış görüntüsüyle ilgili kaygıları
Cinsel istismara uğramış olma
Ailenin diğer bireylerinde madde kullanımı ya da psikolojik bir sorunun varlığı
Tetikleyici, stres verici bir yaşam olayı
Mükemmeliyetçi kişilik yapısı
Dış görünüme odaklı bir mesleğe sahip olma ( balerin, model, jimnastikçi, sporcu ya da oyuncular risk altında yeme bozuklukları açısından risk altında olabilir).
BULİMİA NERVOZANIN TEDAVİSİ
Bütün psikolojik bozukluklarda olduğu gibi bulimia nervozanın tedavisinde de öncelikle kişinin sorunu olduğunu kabul etmesi gereklidir. Çevre desteği ve uzman yardımı tedavide çok önemlidir.
Anoreksiya ve bulimia gibi yeme bozuklukları tedavi edilmediklerinde ölümcül olabilir ya da bedende kalıcı hasarlara yol açabilirler. Bu nedenle tedaviye başlarken kişinin kapsamlı bir tıbbi muayeneden geçmesi çok önemlidir. Bu muayenenin sonuçlarına göre tedaviye nereden başlanacağına karar verilir. Hayati bir tehlike varsa kişinin yatarak tedavi görmesi gerekebilir.
Tedavide öncelikle aşırı yeme ve yediklerini çıkarma döngüsünün kırılması gereklidir. Bu döngünün kırılması için biran önce gerekli uzmanlara başvurulması önemlidir. Bulimia nervozanın tedavisinde çok yönlü bir yol izlenmesi gereklidir. Tıbbi muayene, diyetisyen, pskiyatrist ve psikolog beraber çalışmalıdır.
Psikoterapi bulimia nervozada iyileşmenin önemli bir parçasıdır. Özgüven eksikliği ve düşük benlik algısı üzerinde bir terapistle birlikte çalışılmalıdır. Kişi aşırı yeme ve çıkarma davranışları yüzünden kendisini suçlu ve toplumdan dışlanmış hissedebilir, terapide bu duygular üzerinde çalışılabilir.
Bulimia nervozanın tedavisinde bilişsel-davranışçı terapi ağırlıklı olarak kullanılır. Bilişsel davranışçı terapi, sağlıksız yeme davranışını değiştirmeyi ve buna neden olan gerçekçi olmayan, olumsuz düşünceleri fark etmeyi hedefler. Terapinin amaçları şunlardır:
Aşırı yeme ve yediklerini çıkarma döngüsünü kırmak
Bulimia nevroza tedavisinin ilk basamağı, aşırı yeme ve yediklerini vücuttan atma döngüsünün kırılması ve yerine sağlıklı bir yeme düzeninin kazandırılmasıdır. Kişi yeme alışkanlıklarının farkına varıp gözlemlemeyi, aşırı yemek yemeyi tetikleyen durumlardan kaçınmayı, stresle yemek yeme davranışı dışında başka şekillerde baş etmeyi öğrenmeyi, kendini aç bırakmadan öğünleri düzenli yemeyi öğrenmeyi ve yediklerini çıkarma dürtüsüyle mücadele etmeyi öğrenir.
Sağlıksız düşünce örüntüsünü değiştirmek
Tedavinin ikinci basamağı, kişinin kilo, diyet yapma ve beden algısıyla ilgili işe yaramayan inançlarını fark etmesini ve değiştirmesini sağlamaktır.
Duygusal meselelerin çözümlenmesi
Bulimia nevroza tedavisinin son aşaması, yeme bozukluğuna yol açan duygusal meselelerin çözümlenmesini içerir. Terapi ilişkisel meseleler, anksiyete, depresyon, düşük benlik saygısı ve yalnızlık, vb. konulara odaklanır.