Vajinismus ülkemizde özellikle kadınlarda en fazla karşılaştığımız cinsel sorundur. Yapılan araştırmalarda ülkemizde 10 kadından birinde vajinismusun görüldüğü ortaya konmuştur, ancak cinsel sorunlar genellikle gizli tutulduğundan, tedaviye başvurmakta gecikildiğinden ya da sorunun tam olarak ne olduğu bilinemediğinden ülkemizdeki vajinismus oranı tahmin edilenden çok daha fazla olabilir.Vajinismus kadından kaynaklı bir sorun olarak düşünülse de, bütün cinsel sorunlar çiftin ortak sorunudur ve vajinismus tedavisinde de çiftin işbirliği çok önemlidir.
Vajinismus, cinsel birleşme sırasında vajinanın kasılması ve cinsel ilişkinin gerçekleşmemesidir. Cinsel birleşme sırasında sadece vajina kasılmaz, tüm vücutta bir kasılma olabilir, eşi itme, bacakları açmama ya da açamama, hatta önsevişme sonrasında cinsel birleşme aşamasına hiç geçememe de söz konusu olabilir. Bazı çiftler cinsel birleşme denemesinde bulunabilirken, bazı çiftlerde erkeğin bayana yaklaşması bile mümkün olmamaktadır. Bu da vajinismusun şiddeti ile alakalıdır. Nasıl her insanın özellikleri farklı ise, her çiftin vajinismusu yaşayışı da farklıdır, temel belirtiler benzese bile vajinismus tedavisinde her çifti kendi özelliklerine göre ele almak gereklidir.
Vajinismusun nedenlerine gelince, en yaygın nedeni ilk gece korkusudur. Bizim toplumumuzda yaygın olan bir ilk gece kavramı vardır. İlk gece, evliliğin ilk gecesi ya da ilk ilişkiyi ifade etmektedir ve ülkemizde genç bayanların çoğunda da ilk gece korkusu vardır. İlk gece acı, ağrı, kanama olacağına ya da kızlık zarının bozulmasının acı vereceğine dair korkular vajinismusa neden olur. Bu korku evlenmek üzere olan bir bayanda olabileceği gibi, henüz evlenme gibi bir düşüncesi olmayan ya da evlenmesine daha çok zaman olan genç kızlarda da ilk gece korkusu olabilmektedir. İlk gece acı, ağrı, kanama olacağına ya da kızlık zarının bozulmasının acı vereceğine dair korkular vajinismusa neden olabilmektedir.
Vajinismuslu bayanlar genellikle olmayan ya da daha önce hissetmedikleri hayali bir acıdan korkuyorlar. Bu yönüyle vajinismusun bir tür fobi olduğunu söyleyebiliriz. Fobi bir nesneye, bir yere ya da bir duruma karşı duyulan şiddetli ve anlamdışı korkudur ve korkulan nesneden ya da durumdan kaçınmaya sebep olur. Vajinismusta da cinsel ilişkiye dair, anlamlandırılamayan, yoğun bir korku vardır ve bu korku cinsel ilişkiden ve cinsel ilişki denemelerinden kaçınmaya sebep olur.
Vajinismusun başka birçok nedeni de olabilir. Çocukken anne- babanın birbirine sevgiyle dokunmadığı, sevgi dolu bir iletişimin olmadığı, cinselliğin normal karşılanmadığı ya da tabu olarak görüldüğü bir ailede yetişmiş olmak; cinsellikle ilgili bilinçdışında var olan suçluluk, pişmanlık, vb. duygular; toplumda kulaktan kulağa anlatılan ilk gece hikayeleri, ilk gecenin ne kadar acı ve ağrı dolu geçtiği, cinsel ilişkinin çok zor olduğu,vb. kulaktan kulağa yayılan olumsuz hikayeler; aileye aşırı düşkünlük; çocukluk travmaları; geçmişte yaşanan cinsel taciz ya da tecavüz; bilinçdışındaki büyümek istememe, genç kızlıktan kadınlığa geçmek istememe düşünceleri; evlilikle ya da eşle ilgili sorunlar, eşe duyulan öfke ya da güvensizlik, vb. vajinismusun nedenleri arasındadır.
Vajinismusa yol açan nedenler önemli olmakla birlikte, vajinismus tedavisinde önemli olan ‘’şimdi ve bundan sonrası’’dır. Bu zamana kadar bu şekilde gelinmiştir, ancak önemli olan bundan sonra çiftin hayatında bir değişim yaratılmasıdır. Yani aslında nedeni ne olursa olsun, önemli olan artık çiftin hayatında bir çok şeyi engelleyen vajinismus sorununun çözüme ulaştırılmasıdır. Vajinismus çiftlerin hayatında neleri engeller? Öncelikle bu sorunu yaşamaya başlayan yeni evli çiftlerin hayatında moral bozukluğu, hayal kırıklığı, kendini evli gibi hissedememe, evliliğe beklenildiği gibi başlayamama, diğer çiftler gibi olmadıkları duygusu, başaramama hissi, ailelere karşı suçluluk duyguları gibi psikolojik sorunlar yaratabilir. Evlililiğin ilk zamanları vajinismus evliliği benimsemeyi engelleyebilir. Zaman geçtikçe, tedaviye başvurulmadıkça ve çözüm uzadıkça depresyon, sinirlilik, eşler arasında gerginlikler ve özellikle çocuk sahibi olma konusundaki engeller ortaya çıkar. Çocuk sahibi olunamayacağı düşüncesi çiftlerin umutsuzluğa kapılmalarına neden olur. Hatta bazı durumlarda çifler vajinismus tedavisine başvurmak yerine, cinsel ilişkiye girmeden alternatif çocuk sahibi olma yollarını araştırmaya başlar. Özellikle uzun yıllar vajinismus sorunuyla yaşayan çiftler tüp bebek tedavisiyle çocuk sahibi olmayı düşünürler. Ancak bu çiftlerin aslında çocuk sahibi olmaya engel bir durumları yoktur, cinsel ilişki yaşamadıkları ve düzenli bir cinsel hayatları olmadığı için çocuk sahibi olamazlar. Bu yüzden de önce vajinismus sorununu çözmeleri ve vajinismus tedavisine başvurmaları gereklidir. Eğer sadece çocuk sahibi olmaya odaklanırlarsa, insanın en temel ihtiyaçlarından biri olan ve evliliğin de temel yapıtaşlarından biri olan cinselliği yok saymış olacaklardır. Eğer vajinismusu çözmeden çocuk sahibi olurlarsa ki bu mümkündür, o zaman çocuktan sonra da vajinismus devam edecektir ve çiftin yine cinsel sorunu var olacaktır. Bu nedenle önce vajinismusun tedavi edilmesi, çiftin düzenli ve mutlu bir cinsel yaşantıya kavuşması gereklidir. Daha sonra çift çocuk sahibi olmayı düşünebilir.
Vajinismus ortaya çıktıktan sonra, genellikle bir süre ne olduğu anlaşılamaz. Çift de evliliklerinin başında hiç beklemedikleri böyle bir durumla karşılaştıkları için şaşkındır. Daha sonra zaman geçtikçe çift sorunun ne olduğunu araştırmaya başlar ve vajinismus olduklarını öğrenirler. Cinsel ilişki gerçekleşmediğinde çiftin ilk aklına gelen cinsel ilişkiye engel olan jinekolojik bir neden olup olmadığıdır. Bu nedenle genelde ilk olarak jinekolog muayenesine gidilir. Vajinismuslu bayanların bazıları kolayca muayene olabilirken, çoğuklukla jinekolojik muayeneye karşı da aşırı derecede bir korku vardır ve genellikle vajinismus tanısı muayene olunamadığında ya da zorlanıldığında konulmuş olur. Sanılanın aksine vajinismus büyük ölçüde bir psikolojik bir hastalıktır, jinekolojik bir bozukluktan kaynaklanmaz.
Herhalde en kritik aşama çiftin vajinismus tedavisine karar vermesidir. Bu konu en çok ertelemeye kurban gider. Yani tedavi hem bayandaki hem de erkekteki bazı düşünceler ya da önyargılar ve özellikle de bayandaki aşırı korku yüzünden ertelendikçe ertelenir. Bayanın korkuları, kişilik yapısı, erteleme, eşler arasındaki iletişim problemleri, bir tarafın konuşmaktan ve tedaviye başvurmaktan kaçması, cinsel ilişkiye girmeden çocuk sahibi olma yöntemlerinin araştırılması, vb. nedenler vajinismus tedavisine başvurmayı engeller. Tedaviyi erteleyen taraf her zaman kadın değildir, erkek de bazen tedaviye başvurmaya yanaşmayabilir. ‘’Bizim yardıma ihtiyacımız yok, kendi kendimize başarabiliriz, bizim çözemediğimiz bir soruna başkası mı yardımcı olacak’’ gibi düşünceler vajinismus tedavisine başvurmayı engeller. Tedaviden korkmak da yine sık rastladığımız bir durumdur. Vajinismusun temelinde cinsel ilişki korkusu vardır, ancak sonrasında da tedaviye karşı bir korku oluşur. Tedaviden korkma, tedavide yapılacaklardan korkma, tedavinin başarısız olmasından korkma şeklinde korkular zincirleme bir şekilde devam eder. Tedavinin başarısız olmasından korkma da vajinismuslu bayanlarda çok yaygındır. Hiç yapmadıkları, denemedikleri, daha başlamadıkları bir şeyin başarısız olmasından korkarlar.
Oysa ki vajinismus tedavisinin başarısız olma ihtimali neredeyse yok denecek kadar azdır. Vajinismus cinsel terapiyle 7-10 seanslık bir süreçte başarıyla tedavi edilmektedir. Tabi ki her çift birbirinden farklıdır. Vajinismusun şiddeti ve nedenleri bayandan bayana değişebilir. Bazı bayanlarda korku daha azken, bazılarında daha şiddetlidir. Bu nedenle her çiftin özelliklerine göre terapi planlanır. İlk seansta vajinismus tanısı konur, şiddeti belirlenir ve ona göre cinsel terapiye başlanır.Vajinismus tedavisinde eş desteği çok önemlidir. Bazı çiftler arasında iletişim ve uyum iyiyken, bazı çiftler arasında alaşmazlıklar olabilir. Eş terapiye destek vermeyebilir. Bu süreçte terapistin eşin duygu ve düşüncelerini anlaması ve eşi de terapiye dahil etmesi çok önemlidir. Vajinismus cinsel terapiyle geri dönüşümsüz bir şekilde tedavi edilir. Yine çiftlerin en çok sorduğu sorulardan biri de tedaviden sonra vajinismusun tekrarlama ihtimali olup olmadığıdır. Cinsel terapiyle vajinismus tedavisinden sonra tekrarlama olmaz. Çünkü aslında vajinismus tedavisinde amaç sadece cinsel ilişkinin gerçekleşmesini sağlamak değildir. Aynı zamanda bayanın cinselliğe olumlu bir bakış açısı geliştirmesine yardımcı olmak, korkularını gidermek, kendine güveninin artmasına yardımcı olmak ve çiftin tatmin edici bir cinsel yaşantıya kavuşmasını sağlamaktır.