Fobilerin Çeşitleri, Nedenleri ve Tedavisi

Fobilerin Çeşitleri, Nedenleri ve Tedavisi

1-Fobi nedir?

Fobi birşeye duyulan anlamdışı yoğun korkudur. Her insanın bazı korkuları vardır, örneğin fare korkusu ya da yükseklik korkusu gibi. Çoğu insan için bu korkular hayatın ufak bir parçasıdır. Ancak korkular çok yoğun olursa ve kişinin günlük hayatını etkiler hale gelirse, o zaman bunlara fobi adı verilir. Fobi gerçekte tehlike içermeyen ya da çok az tehlike içeren bir duruma ya da nesneye karşı duyulan yoğun endişe ve korkudur. Sık görülen fobilere örnek olarak; kapalı yer korkusu, yükseklik korkusu, böcek korkusu, yılan korkusu ve iğne korkusunu verebiliriz. İnsanoğlu herşeye karşı fobi geliştirebilir. Çoğu fobiler çocukluk çağında ortaya çıkmakla birlikte, yetişkinlikte de oluşabilir. Fobisi olan kişi, aslında o fobinin anlamsızlığının farkındadır ancak yine de duygularını kontrol edemez ve korkmaya devam eder. Korkulan nesneyi ya da durumu düşünmek bile kişinin endişe duymasına neden olur. Fobiler çoğu zaman kişini o durumdan ya da nesneden kaçınmasına neden olur. Örnein, uçaktan korkan birinin çok uzak bir şehire ya da ülkeye bile arabayla gitmeyi göze alması ya da asansör korkusu olan birinin sırf asansöre binmesi gerektiği için iyi bir iş teklifini reddetmesi gibi.

2-Korku ile fobi arasında ne gibi farklar vardır?

Korku aslında son derece doğal bir duygudur, kişinin kendisini ya da çevresindekileri tehdit eden durumlarda ya da bir tehlike anında korku hissetmesi normaldir. Ayrıca korku kişinin koruma dürtüsünü de harekete geçirmesi açısından faydalı bir duygudur. Kişi bir tehlike anında korkuyla birlikte algılarını daha açık tutar ve kendini koruyabilir. Korkuda gerçek bir tehlike vardır ve kişi bundan korkar. Ancak fobide çoğu zaman gerçek bir tehlike yoktur. Olması muhtemel olmayan, mantıkdışı bir şekilde olan korkuya fobi diyoruz.

3. Fobinin belirtileri nelerdir?

Fobinin belirtilerini hafif tepkilerden panik atak benzeri yoğun tepkilere kadar geniş bir yelpazede ele alabiliriz. Korkulan şeye ne kadar yaklaşılırsa korku o kadar artacaktır. Ayrıca kişinin zihnindeki korkulan nesneden ya da durumdan kaçamayacağı ya da uzaklaşamayacağı düşüncesi de fobiyi tetikler.

Fobinin fiziksel belirtileri olarak şunları sayabiliriz: nefes almakta güçlük, kalp çarpıntısı, göğüste ağrı, titreme, baş dönmesi, mide bulantısı, sıcak basması, terleme, vb.

Fobinin duygusal belirtileri olarak da şunlar görülebilir: şiddetli bir endişe ve panik hali, yoğun bir kaçma isteği, kendine yabancılaşma hissi, kontrolü kaybedeceği veya delireceği hissi, ölecekmiş ya da bayılacakmış gibi hissetme, aslında fazla tepki verdiğini bilme ama tepkilerini kontrol etmekte güçsüzlük hissi.

4-En yaygın fobiler hangileridir?

Fobileri 4 grupta toplayabiliriz:

Hayvan fobileri: yılan, örümcek, fare, köpek, vb korkusu.
Doğaya ait fobiler: yükseklik, fırtına, su, karanlık, vb. korkusu
Durumsal fobiler: kapalı alan, açık alan, uçuş, dalış, tünel, köprüden geçme, vb. korkusu.
Kan- enjeksiyon- yaralanmayla ilgili fobiler: kan, iğne ve diğer tıbbi müdahalelerden korkma.
Bunlar en yaygın görülen fobiler olmakla birlikte onlarca başka fobiden bahsedebiliriz. Örneğin, ülkemizde 10 kadından birinde görülen vajinismus hastalığı da aslında fobik bir tepkidir. Vajinismusta da kadınilk cinsel ilişkide acı, ağrı, kanama yaşamaktan korkar ve aslında böyle bir durumu hiç yaşamamıştır. Daha önce hiç yaşamadığı, bilmediği ve hissetmediği bir acıyı hissetme ihtimali onun cinsel ilişki sırasında kendini kasmasına neden olur. Vajinismusu da bir fobi olarak değerlendirebiliriz.

5- Sosyal fobi nedir?

Sosyal anksiyete bozukluğu diğer adıyla sosyal fobiye kısaca aşırı utangaç olma diyebiliriz. Kişi başka insanların karşısına çıkacağı durumlarda aşırı heyecanlanır ve böyle ortamlardan kaçınmaya çalışır. Sosyal fobinin altında diğer insanlar tarafından yargılanma, eleştirilme, küçük düşme ya da utanma duyguları yer alıyor olabilir. Sosyal fobik kişiler genellikle şu durumlarda aşırı stres yaşarlar:

yeni insanlarla tanışmak
ilgi odağı olmak
birşey yaparken başkaları tarafından seyredilmek
topluluk önünde konuşma
eleştirilmek
otorite olan kişilerle konuşmak
sınıfta adının söylenmesi
karşı cinsle konuşmak
telefonda konuşmak
topluluk içinde yemek, içmek
partilere ve sosyal ortamlara katılmak
işyerinde ya da okulda sunum yapmak
Sosyal anksiyete bozukluğunun psikolojik ve fiziksel belirtileri vardır. Psikolojik belirtiler; sosyal bir ortama katılmadan aylar, haftalar, günler önceden endişelenmeye başlamak, günlük olaylarda bile aşırı heyecanlanmak, başkaları önünde küçük düşeceği ve aşağılanacağı düşüncesi, sosyal aktivitelerden uzak durmak, vb. Fiziksel belirtileri ise; kalp çarpıntısı, ses titremesi, hızlı nefes alıp verme, terleme, kızarma, mide bulantısı, ağız kuruması, titreme, kasılma, el terlemesi, vb.

Anksiyete bozukluğu yaşayan kişiler için fiziksel belirtiler de yoğun olduğu için, bir tanı konulmadan önce tıbbi bir check uptan geçmeleri daha doğru olacaktır. Eğer bu semptomlar fiziksel bir soruna bağlı değilse, o zaman psikolojik tedaviye başlanabilir. Anksiyete bozuklukları türüne ve yoğunluğuna bağlı olarak tedavi süresi değişiklik gösterebilse de, tedaviye oldukça iyi yanıt verirler. Bu semptomlar hissedildiğinde vakit geçirmeden bir uzmana başvurmak en doğrusu olacaktır.

6-Fobiler bireyin yaşamını nasıl etkiler?

Fobiler bireyin yaşamını olumsuz etkiler, günlük hayatın kalitesini bozar ve yapması gereken aktiviteleri yerine getirememesine neden olabilir. Kişi genellikle korktuğu nesneden ya da durumdan kaçınmaya çalışır, bu da onun günlük hayatını etkiler, zaten korkuların fobiye dönüşmesi de kişinin günlük hayatını etkiler hale gelmesi sonucu olur.

7-Bireylerde fobi nasıl oluşur?

Fobilerin genellikle çocuklukta oluştuğu düşünülmektedir, ancak yetişkinlikte de ortaya çıkabilir. Çocukluk döneminde bir nesneye ya da duruma karşı duyulan bir korku, ileride fobiye dönüşebilir. Örneğin, kişi çocukluğunda her yaz gittikleri köydeki köpekten korkar, daha sonra köpeklerle karşılaştığı birçok durum ortaya çıkar ve her durumda korkusu biraz daha pekişir. Fobi aslında kişinin düşünceleriyle, duygularıyla ve o durumu nasıl algıladığıyla ilgilidir, kişi köpeğin ona saldıracağını düşünerek aşırı bir panik ve endişe yaşar, ama aslında köpek ona saldırmaz, o var olmayan ya da henüz gerçekleşmemiş bir durumdan korkar. Köpeği uzaktan bile görse paniğe kapılır, köpeğin yanına yaklaşmasından aşırı derecede korkar, köpeklerin olduğu yerlerden uzak durmaya başlar ve örneğin evinde köpek olduğunu bildiği bir arkadaşınız evine gitmekten kaçınır. Çocukluk yaşantılarının yanı sıra fobiler çevreden duyarak, öğrenerek, tanık olarak ve model alma yoluyla da öğrenilebilir. Özellikle anne babaların korkuları çocukların da o durumdan ya da nesneden korkmasına neden olabilir. Örneğin, vajinismusta çevrenin etkileri çok fazladır. Büyüme çağında çevreden sürekli ilk gecenin çok acılı ve ağrılı olduğunu duyan bir kız çocuğu ileride evlendiğinde vajinismus sorunuyla karşılaşabilir, kendi yaşamadığı ama çevresinden sürekli hakkında olumsuz şeyler duyduğu bir nesne ya da durum kişinin ileride fobik tepkiler geliştirmesine neden olabilir.

8-Fobiler sonradan oluşabilir mi?

Fobiler yetişkinlikte de ortaya çıkabilir. Yine bir olaya maruz kalma ya da bir tehlike atlatma kişinin o olaya ya da nesneye karşı fobi geliştirmesine sebep olabilir.

9-Fobilerin tedavisi mümkün müdür? Tedavide neler yapılır?

Fobilerin tedavisi tabi ki mümkündür ve diğer sorunlara oranla daha çabuk çözülebildiğini söyleyebiliriz. Ancak tabi ki bireyin özellikleri ve fobinin şiddetine bağlı olarak tedavi süresi değişebilir. Öncelikle sorunun farkına varmak ve sorunu kabul etmek birinci adım olmalıdır. Sorunu kabul ettikten sonra tedaviye başvurmak en doğrusu olacaktır.

Eğer fobiniz yoğun ve anlamsız bir korku, edişe ve panik haline neden oluyorsa, korkunuzun anlamsız ve gerçekdışı olduğunun farkında olduğunuz halde onu kontrol edemiyorsanız, korkunuzdan dolayı belli durumlardan ya da belirli yerlere gitmekten kaçınıyorsanız, bu nedenle günlük hayat aktiviteleriniz aksıyorsa ve bu korkuyu en az 6 aydan beri yaşıyorsanız artık bir terapiste başvurma zamanınız gelmiş demektir.

Fobilerin tedavisinde kullanılan birçok yöntem vardır. Bu yöntemler kişiye özel olarak seçilmelidir, çünkü her birey farklıdır ve terapist o kişiyi iyice tanıyarak onun için uygun olacak yönteme karar verebilir. Bilişsel davranışçı terapi ve ilaç tedavisi en yaygın kullanılan yöntemlerdir. Bazı durumlarda sadece ilaç tedavisi, ya da sadece bilişsel davranışçı terapi uygulanabileceği gibi bazı durumlarda da ikisinin birlikte kullanılması gerekli olabilir. İlaç daha az maliyetli ve terapiye başvuramayacak kişiler için uygun bir yöntem olabilir ancak ilaç bırakıldığında fobinin tekrar ortaya çıkması muhtemel olabilir, bilişsel davranışçı terapi ise daha uzun vadeli bir çözümdür ancak terapi sürecinde kişi sorunun neden- sonuç ilişkisini ve baş etme yöntemlerini öğrendiği için uzun vadede terapinin kalıcılığı daha fazladır. Hipnoz, EFT (Duygusal Özgürlük Tekniği) ve EMDR (Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) gibi yöntemler de fobi tedavisinde sıkça kullanılmaktadır. Özellikle EMDR yöntemiyle fobileri başarılı bir şekilde tedavi etmek mümkündür. EMDR ile travma yaratan olayın etrafındaki çağrışımlar göz hareketleri yardımıyla işlenerek sorunların çözülmesine yardımcı olmaktadır. Fobilerin tedavisinde çeşitli yöntemler olmakla birlikte, hangi yöntemin uygulanacağı bireyin uygunluğuyla ilgilidir ve buna terapist ve danışan birlikte karar verirler. Bu nedenle doğru terapist seçimi çok önemlidir.

ACİL DURUMLARDA HIZLI BİLGİ ALMAK İÇİN HEMEN ARAYIN