Vajinismus kelimesini son on yılda hem basında hem de sosyal medyada artık sıkça duymaktayız. Toplumumuzda en sık görülen cinsel sorunların başında gelen vajinismus, genellikle evliliğin ilk gecesinde ya da ilk cinsel ilişkide vajina kaslarının kasılarak cinsel ilişkinin gerçekleşmemesi durumudur. Genellikle vajinismus cinsel ilişki sırasında vajina kaslarının kasılması olarak tanımlansa da, öykülerini dinlediğimizde aslında çoğu çiftin o aşamaya gelemediğini, kadında bacakları açamama, tüm vücutta kasılma, eşi itme ve panik benzeri başka tepkilerle cinsel birleşme denemesinin başarısız olduğunu görmekteyiz.
Cinsel sorunlar doğası gereği çiftlerin çok da fazla üzerinde konuşmadığı ve başkaları tarafından duyulmasından çekindiği sorunlardır. Çünkü cinsellik hala ülkemizde tabu olarak görülen bir konudur ve başkalarıyla paylaşılması ve cinsel sorunun varlığı kabul edildikten sonra tedaviye başvurulması da oldukça zaman almaktadır. Vajinismus tedavisi için çiftlerin bir uzmana başvurması zaman almakta, hatta bazen yıllarca sürebilmektedir. Vajinismus psikolojik bir sorun olarak kabul edilmekle birlikte, değerlendirirken jinekolojik, ilişkisel ve kişilik özellikleriyle ilgili boyutlarını da ele almak gereklidir.
Cinsellik evliliğin önemli unsurlarından biridir. Bizim ülkemizde ‘’karı-koca olmak’’ diye bir tabir vardır yani aslında cinsel ilişkinin gerçekleşmesi bizim toplumumuzda gerçekten karı koca olmak anlamına da gelir. Bu yüzden cinsel birleşme gerçekleşmediğinde, çift birbirini gerçek eş gibi hissetmez, daha çok aynı evi paylaşan iki arkadaş gibi hisseder. Vajinismus evliliğin ilk gecesi ya da balayında ortaya çıkan bir sorun olduğu için, çift evlilik hayatına vajinismus sorunuyla adım atmış olur. İlk zamanlar sorun çok ciddiye alınmayabilir, üzüntü vermeyebilir ve nasıl olsa geçer diye düşünülebilir. Ancak vajinismus üzerine gidilmez ve çaba gösterilmezse sorunun çözümü uzayabilir ve o zaman da vajinismus evlilik ilişkisinde başka sorunlara yol açabilir. Çiftin arası bozulabilir, kırgınlıklar, üzüntüler ortaya çıkabilir, erkek ya da kadın sevilmediğini, istenmediğini düşünebilir, çevreden gelen bazı baskılar özellikle çocuk sahibi olma konusundaki ısrarlar çiftin kendini daha da kötü hissetmesine neden olabilir. Cinsel sorunlarla evlilik sorunları arasında bir döngü vardır. Evlilik ilişkisinde var olan bir sorun cinsel sorunlara, cinsel sorunlar da evlilik sorunlarına yol açabilir. O yüzden fazla vakit geçirmeden tedaviye başvurulması evliğin de yıpranmaması için faydalı olacaktır.
Vajinismusun varlığı evlilik ilişkisinde belli sorunlara yol açmakla birlikte, vajinismusun ortaya çıkışında etkili olabilen ya da vajinismusa eşlik eden başka psikolojik sorunlar da olabilir. Vajinismusa eşlik eden diğer psikolojik sorunlardan bazıları fobiler, obsesif kompulsif bozukluk, sosyal fobi, depresyon, anksiyete bozuklukları, somatoform bozukluklar, vb. dır.
Vajinismus bir cinsel işlev bozukluğu olarak kabul edilmekle birlikte, aynı zamanda bir tür fobik tepkidir. Kadında cinsel birleşme konusunda bazen gerçek bazen de hayali bir tepki vardır, kişi bazı durumlarda gerçek bir acıdan korkarken, bazı kadınlar hiç hissetmedikleri hayali bir acıdan da korkabilirler. Bunun nedeni çok acı çekeceklerine dair toplumda duydukları hikayelerdir. Fobi, bir nesneye ya da duruma karşı duyulan kişinin kontrolünde olmayan mantıkdışı, anlamsız bir korkudur. Vajinismusun temelinde acı, ağrı duyma korkusu yatar. Vajinismusu bu nedenle bir tür fobi olarak da değerlendirmek mümkündür. Ayrıca vajinismuslu kadınların vajinismusa eşlik eden başka korkuları da olabilir. Bunlardan en sık gördüğümüz kedi, köpek, böcek, karanlık, iğne olma, ilaç yutma, ete dokunma, vb. gibi korkulardır. Vajinismuslu kadınların vajinismusa eşlik eden bir ya da daha fazla fobisi olabilir. Aynı fobide olduğu gibi cinsel ilişkide de bir tür kaçınma tepkisi söz konusudur.
Vajinismusa eşlik eden bir başka sorun da obsesif kompulsif bozukluktur. Vajinismuslu kadınlarda temizlik takıntılarına sıkça rastlamaktayız. Özellikle el yıkama, vücut temizliği, ev temizliği ile ilgili takıntılar vajinismusun başlamasına ya da devam etmesine yol açabilmektedir. Bu tür takıntılar tedavide de zorlaştırıcı etki gösterebilmektedir. Sadece vajinismusta değil, başka cinsel işlev bozukluklarında da temizlik takıntılarının varlığını ve etkisini görmekteyiz. Ayrıca kişinin kafasından atamadığı takıntılı düşünceler de vajinismusa eşlik edebilir. Özellikle acıyla, ağrıyla, cinselliğin kötü, can yakıcı, ayıp, günah olduğuyla ilgili takıntılı düşünceler de vajinismusa yol açabilir ya da devam etmesine neden olabilir.
Vajinismusun nedeni olarak ya da daha sonrasında sürdürücü bir etken olarak depresyon da karşımıza çıkmaktadır. Vajinismus çiftte mutsuzluğa ve umutsuzluğa yol açabilir, kendilerini değersiz, başarısız, yetersiz, sevilmeyen, istenmeyen biri gibi hissetmelerine neden olabilir. Özellikle vajinismuslu kadınlar zaman zaman hiçbirşey yapmak istememek, günlük işeri yapmakta güçsüzlük, düşünceleri toparlayamamak, hayattan keyif alamamak, mutsuzluk, kendini suçlama, vb depresif belirtiler gösterebilirler. Vajinismuslu kadınların eşlerinde de zamanla depresif belirtiler ortaya çıkabilir. Kendilerini diğer insanlardan farklı, başarısız, beceriksiz ve çözüm kendi ellerinde olmadığı için de çaresiz hissedebilirler. Diğer insanlardan özellikle arkadaş ve akraba çevresinden uzaklaşabilirler. Bu da depresyona yol açabilir. Ayrıca sürekli cinsel ilişki denemelerinin yapılması ve ardı ardına yaşanan başarısızlık da çiftin moralini bozup depresif belirtiler göstermelerine neden olabilir. Çift sürekli başarısızlık yaşadığında sorunun çözülmeyeceğine, hiçbir şeyin değişmeyeceğine ve geleceğin de umutsuz olduğuna dair bir inanç da geliştirebilir ve bu da yine depresyona yol açabilir. Psikolojik sorunlar da çevre, arkadaş ve akraba desteği çok önemlidir, ancak cinsel sorunlarda bunun çevre ile paylaşılması çoğu zaman mümkün olmadığı için çift bununla birlikte mücadele etmek zorundadır. Çiftin birbirine inanması, güvenmesi, çabalaması ve umut vermesi çok önemlidir. Cinsel sorunlarda nadiren sorun yakın birkaç akrabayla paylaşılır, çoğu zaman kimseye söylenmez. Cinsel sorunlar söz konusu olduğunda çift yalnızdır, birbirleriyle baş başadır, bu sorunla başa çıkmak için de birbirilerine sahi çıkmaları ve destek olmaları gereklidir.
Vajinismuslu çiftlerde sosyal fobi benzeri tepkiler de ortaya çıkabilir. Bu sadece vajinismuslu kadınlarda değil, aynı zamanda eşlerinde de ortaya çıkan bir tepkidir. Bunun temel sebebi belirli ortamlara girdiklerinde konuşulanlardan dolayı kendilerini kötü hissetmeleridir, bu nedenle özellikle ne zaman çocuk sahibi olacaklarının sorulma ihtimali olan ortamlardan uzak durmaya çalışırlar. Bu da onlara kendilerini kötü hissettirir, zamanla arkadaşlarından ve akrabalarından uzaklaşabilirler. Toplum içine girmek istemeyebilirler. Vajinismus çiftlerin içlerine kapanmalarına neden olabilir. Burada çiftin birbirine destek olması çok önemlidir.
Vajinismuslu kadınlarda somatoform tepkiler de ortaya çıkabilmektedir. Somatoform tepkiler psikolojik belirtilerin fiziksel olarak ortaya çıkması anlamına gelir. Stres, sıkıntı, üzüntü kişide kalp çarpıntısı, panik atak benzeri belirtiler, mide ağrısı, karın ağrısı, sırt ve boyun ağrıları, halsizlik, vb. şeklinde kendini gösterebilir.
Vajinismus tedavisi kısa sürede mümkün bir sorun olmakla birlikte, eğer uygun tedaviye başvurulmaz ve ertelenirse süre uzadıkça çifti moralini bozabilir ve başka psikolojik ve ilişkisel sorunların ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu nedenle çiftin birbirine destek olması, cinsel konularda doğru kaynaklardan bilgi edinmek ve kısa sürede tedaviye başvurmak önemlidir.